Tahliye Taahhutnamesine Dayali Olarak Kiracinin Tahliyesi 1

Tahliye Taahhütnamesi ve Kiracının Tahliyesi (2024)

 

Genel Açıklamalar

Kiraya verenin konut ve çatılı işyerine ilişkin kira sözleşmesini sona erdirebileceği hallerden birisi kiracının yazılı tahliye taahhütnamesi vermiş olmasıdır.

Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) m. 352/1:

“Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir.” hükmünü haizdir.

Yazılı tahliye taahhütnamesi verilmesi, kiraya verene sebep göstermeksizin ve tazminat ödemeksizin tahliye etme imkânı sağlayacağından, kiracının kendine kanun tarafından tanınan korumadan vazgeçmesi anlamı taşır.

Bu taahhüt belirli süreli kira sözleşmelerinde verilebileceği gibi belirsiz süreli kira sözleşmelerinde de verilebilir.

TBK m. 352/1 gereği kiracının tahliye taahhüdünde bulunması kiracıdan kaynaklanan bir tahliye sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ancak, bu tahliye yolunun kullanılabilmesi için kanunun aradığı şartların tamamının sağlanması gerekmektedir.

Tahliye taahhütnamesi, Kira Hukuku‘na ilişkin bir uyuşmazlık olup, hak kaybı yaşamamınız adına mutlaka uzman bir Ankara Avukat‘ın görüşünün alınması önemlidir.

Tahliye taahhütnamesine göre kiracı, taşınmazın teslim edildikten sonra kiraya verene karşı, belli bir zamanda tahliyeyi yazılı olarak üstlenmiştir.

Şayet kiracı taşınmazı boşaltmaz ise; kiraya veren, kira sözleşmesinin bu tarihten başlayarak bir ay süre zarfı içerisinde icraya başvurabilir veya dava açabilir.

Böylece sözleşme sona erdirebilmektedir.

tahliye taahhutnamesi sartlari

Tahliye Taahhütnamesinin Geçerlilik Şartları

1- Tahliye Taahhütnamesi Kiracı Tarafından Verilmiş Olmadır.

i gerekmektedir. Çünkü tahliye taahhüdü vermek, fesih beyanı ile aynı sonucu doğurmaktadır.

2- Tahliye Taahhütnamesi Yazılı Olmalıdır.

TBK m. 352/1’e göre tahliye davası açılması veya aynı taleple icra takibi başlatılması için kiracı tarafından verilen taahhüdün yazılı olması gerekir.

Taahhüdün adi yazılı olması yeterlidir. Bu bağlamda, sözlü taahhütlerin geçerli olmayacağı açıktır. Buradaki yazılılık geçerlilik şartıdır.

Bununla birlikte, özellikle tahliye taahhüdüne dayanılarak yapılacak icra takibinde, kiracı adi yazılı belgedeki imzaya itiraz ederse, kiraya veren icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemez, sulh hukuk mahkemesinde tahliye davası açması gerekir. Oysa noterde düzenlenmiş veya imzası noter tarafından onaylanmış bir tahliye taahhüdüne dayanan icra takibine itiraz halinde, kiraya veren icra mahkemesine başvurarak itirazı kaldırtabilir, tahliye davası açması gerekmez.

Taahhüt, kiracı tarafından yapılacağı için sadece onun tarafından imzalanmış bir belge de şartın sağlanması bakımından yeterlidir.

Tahliye taahhüdü ister tek taraflı bir beyanla isterse anlaşma yoluyla  verilmiş olsun, irade bozukluğu hallerinden biriyle sakatlanmamış olması gerekir.

Sözlü taahhütlerin geçerliliği yoktur. Bunun bağlayıcılığı da olmayıp kiracıdan kiralanan taşınmazı tahliye etmesi talep edilemez. Bununla ilgili olarak TBK. m. 352/f.1’e baktığımızda, taahhüdün yazılı olması gerekliliği şartı görülmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere, taahhüdün geçerli olabilmesi yazılı olması zorunluluğunu doğurmaktadır. Burada aranan yazılı şekil, geçerlilik şartı  ve adi yazılı şekil şartıdır. Ancak taraflar isterse yazılı şekil şartı yerine daha ağır olan resmi şekli kendi aralarında kararlaştırabilirler.

Örnek vermek gerekirse; taahhütname icra takibi sebebi nedeniyle uygulanmaya alınma durumu söz konusu olduğunda, iyi niyetli olmayan kiracı yazılı tahliye taahhüttü üzerindeki imzanın kendisine değil de bir başkasına ait olduğunu savunabilir. Böyle durumlarda, kiraya veren kişi, itirazın kaldırılmasını icra mahkemesinden talep edemeyecektir. Dava açabilmek için Sulh Hukuk Mahkemesine giderek dava açması gerekecektir.

3- Tahliye Taahhütnamesi Kiralananın Tesliminden Sonra Verilmelidir.

TBK m. 352/1’e göre, geçerli bir tahliye taahhüdü kiralananın tesliminden sonra verilen taahhüttür. Teslim tarihinden önceki taahhütler kiraya verene dava hakkı vermez.

Kira sözleşmesinden önce veya kira sözleşmesi ile birlikte verilen taahhütler geçerli değildir. Hatta kira sözleşmesinin kurulması ile kiralananın teslim tarihi arasındaki sürede verilen taahhütler dahi hüküm ifade etmez. Zira kanun koyucu açıkça teslim tarihinden sonra taahhüt verilmesini aramaktadır.

Tahliye taahhüdünde verilme zamanının bulunmaması geçerliliğini etkilememektedir. Yazılı tahliye taahhüdünün verilme zamanı belli değilse bunun teslim tarihinden sonra verildiğini kiraya veren ispatlamalıdır.

Belge üzerindeki tarihin doğru olmadığını, taahhüdün teslimden önce verildiğini, beyaza imza şeklinde verilen taahhüdün anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu ispat yükü kiracıdadır. Kiracı bu iddiasını ispatlamadığı müddetçe beyaza imza şeklinde verilen tahliye taahhüdünün sonuçlarına katlanacaktır.

İlk kira dönemi bitiminde kira sözleşmesinin yenilenmesi halinde verilen tahliye taahhütlerinin geçerli olduğu kabul edilebilir.

Nedenine baktığımızda; artık kiracı bir kira döneminde taşınmazdan memnun kaldığı kabul edilerek taahhütname vermeyi kabul ettiği düşünülebilir.

Bu gerekçe ile yeni kira döneminde verdiği tahliye taahhüttü geçerli kabul edilebilir.

4- Tahliye Taahhütnamesinde Tahliye Tarihi Belli Olmalıdır.

Yazılı tahliye taahhüdünün kiraya verene dava hakkı sağlaması için aranan son şart tahliye tarihinin belli olmasıdır. Bu tarihin ay, gün ve yıl olarak belirlenmiş olması gerekir.

Tahliye tarihinin yazılmadığı veya muayyen olmadığı taahhütlere dayalı tahliye kararı verilememektedir.

Tahliye taahhüdünde, tahliye tarihi belli bir şekilde yer almadığı takdirde TBK’nın 352. Maddesinin aradığı anlamda bir tahliye taahhüdünün varlığından bahsedilemez. Muallak tarihler içeren taahhütlerin geçerli olmayacağı Yargıtay içtihatlarına da yansımıştır.

6098 sayılı TBK. m. 352’de tahliye tarihinin belirli olması gerektiği belirtilmiştir.

Taahhütte, sadece “kiralanan yeri tahliye edeceğim” ibaresinin bulunması yeterli değildir.

Tahliye edeceği tarihin de belirtilmesi gerekir.

Tam tarihin belirtilmemesi durumunda, örnek vermek gerekirse; yıl ve ayın belirtilip günün belirtilmemesi halinde, o ayın en son günü tahliye tarihi olarak kabul edilmektedir

Tahliye Taahhüdü Nedeniyle Tahliye ve İspatı

Tahliye taahhüdü nedeniyle tahliye davaları 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun’un (6570 sayılı Kanun) 7. Maddenin 1. Fıkrasının a bendinde düzenlenmekte iken TBK’nın 352. Maddesinin 1. Fıkrasında düzenlenmiştir.

TBK m. 352/1’de “boşaltmayı yazılı olarak üstlenme” kavramına yer verilmiştir. Kira sözleşmesinin yazılı tahliye taahhüdü ile sona erdirilmesi TBK öncesinde daha çok Yargıtay kararları ile şekillenmiştir.

TBK m. 352/1’e göre dava açılabilmesi için; kiralanan taşınmazın konut ve çatılı işyeri hükümlerine tabi olması gerekmektedir. Kiralanan taşınmaz konut ve çatılı işyeri değilse veya taşınmaz TBK’nın genel hükümlerine tabi ise TBK m. 352/1’de düzenlenen yazılı tahliye taahhüdüne dayalı olarak dava açılamaz.

Kiracı kira sözleşmesinin tanzim tarihinden sonra taşınmazı tahliye edeceğini taahhüt etmiş ise taahhüt edilen tarihte taşınmaz tahliye edilmez ise kiralayan bir ay içinde açacağı tahliye davası ile taşınmazın tahliyesini talep edebileceği gibi icra dairesinde 14 örnek icra takibi yaparak kira konusu taşınmazın tahliyesi talep edilebilir.

Yapılan icra takibine (örnek 14), kiracı tarafından 7 günlük süre içerisinde itiraz edilmesi halinde imzaya itiraz yok ise veya tahliye taahhüdü noter tarafından düzenlenmiş ise icra hukuk mahkemesinde altı aylık süre içerisinde itirazın kaldırılması ve tahliye davası açılabilir. Kiralayan dilerse bir yıllık süre içinde sulh hukuk mahkemesinde itirazın iptali ve tahliye davası açabilir.

Yazılı tahliye taahhüdü adi nitelikte ise (noter tarafından düzenlenmemiş ise) imzaya itiraz halinde imza incelemesi yapılıp, yargılamayı gerektirdiğinden itirazın iptali ve tahliye davasının sulh hukuk mahkemesinde açılması gerekir.

Geçerli Tahliye Taahhütleri

  • Yazılı tahliye taahhüdü kira sözleşmesinin imzalanmasından sonra ve kira ilişkisi devam ederken verilmelidir.
  • İlk kira sözleşmesini takip eden temdit nitelikteki kira sözleşmesinde yer alan tahliye taahhüdü geçerlidir.
  • Kiracı tarafından boşa atılıp imzalanıp verilen tahliye taahhüdü tarihlerin sonradan kiralayan tarafından doldurularak yazıldığı iddia edilemez.
  • Tanzim tarihi ve tahliye tarihi yazılı olmalıdır. Ancak, yazılı tahliye taahhüdünün kiralananda oturduğu sırada verildiği anlaşılıyorsa tanzim tarihinin olmaması yazılı tahliye taahhüdünü geçersiz hale getirmez.
  • Kiracı vekilinin asil tarafından yetkilendirilmesi şartı ile imzalanan tahliye taahhüdü geçerlidir.
  • Şartlı olarak düzenlenen tahliye taahhütleri geçerlidir. Örneğin; kiralananın önünde ana yol açılması tarihinde tahliye edileceğine ilişkin tahliye taahhüdü geçerlidir.
  • Kiralananda oturulurken, kiracı tarafça verilen tahliye taahhüdü geçerlidir. Kiracının tahliye taahhüdünde müzayaka altında alındığı iddiası dinlenmez.

Geçersiz Tahliye Taahhütleri

  • Kira sözleşmesinin imzalanması sırasında veya kira sözleşmesi imzalanmadan önce verilen tahliye taahhütleri geçersizdir. Örneğin, kira sözleşmesi 01.01.2021 tarihli ise yazılı tahliye taahhüdünün tanzim tarihi de 01.01.2021 tarihli ise (veya daha önceki tarihli ise) düzenlenen tahliye taahhüdü geçersiz olur.
  • Kiracı sayısı birden fazla olmasına rağmen sadece bir kiracı tarafından imzalanan tahliye taahhüdü geçersizdir.
  • Yetkisi olmayan vekilin düzenlediği tahliye taahhüdü geçersiz olur.
  • Şirket yetkilisi olmayan ortaktan alınan tahliye taahhüdü geçersiz olur.

Tahliye Taahhütnamesi Örneği

TAHLİYE TAAHHÜTNAMESİ

TAAHHÜT EDEN:

KİRAYA VEREN:

TAHLİYE EDİLECEK KONUT/ÇATILI İŞYERİ ADRESİ :

TAHLİYE TARİHİ :

Kiracı olarak kullanmakta olduğum ve işbu taahhütnamede adresi bulunan konut/çatılı işyerinden hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmadan serbest iradem ve muvafakatim ile kayıtsız ve şartsız olarak, boş, temiz, sağlam ve tam bir şekilde yukarıda belirttiğim tarihte tahliye işlemini gerçekleştireceğim.

TAAHHÜT TARİHİ :

TAAHHÜT EDENİN İMZASI:

 Tahliye Taahhütnamesi Word Formatında İndirmek İçin:  Tahliye Tahhütnamesi Word 2024

Tahliye Taahhütnamesi Pdf Formatında İndirmek İçin: Kira Tahliye Tahhütnamesi Pdf 2024

Tahliye taahhütnamesi örneğine ilişkin yazımıza https://alkanyildiz.av.tr/tahliye-taahhutnamesi-ornegi-2024/ adresinden erişebilirsiniz.

Tahliye Taahhütnamesi Sık Sorulan Sorular

1- Örnek No 14 Tahliye Emri Nedir?

Örnek No 14 tahliye emrine ilişkin olup İcra İflas Kanunu’nda düzenlenmiştir.

İİK m. 272:Mukavelename ile kiralanan bir taşınmazın müddeti bittikten bir ay içinde mukavelenin icra dairesine ibrazı ile tahliyesi istenebilir. Bunun üzerine icra memuru bir tahliye emri tebliği suretiyle taşınmazın on beş gün içinde tahliye ve teslimini emreder. Tahliye emrinde: Kiralayanın ve kiracının ve varsa mümessillerinin isim, şöhret ve yerleşim yerleri ve mukavele tarihi ve kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair bir itirazı varsa yedi gün içinde daireye müracaatla beyan etmez ve itirazda bulunmaz veya kendiliğinden tahliye etmezse zorla çıkarılacağı yazılır” hükmünü haizdir.

Hazırlamış olduğumuz takip talebine istinaden hazırlanan Örnek No: 14 Yazılı Sözleşme İle Kiralanan Taşınmazın Kira Süresinin Bitmesi Durumda Tahliye Emri izleyen kısımda yer almaktadır.

tahliye emri ornek 14

Hukuki uyuşmazlıklarda hak kaybı yaşanmaması adına avukatla çalışmak çok önemlidir.

2- Tahliye Taahhüdünde İmzaya İtiraz Nedir?

Örnek no 14 tahliye emrini alan kiracı, süresi içerisinde, yazılı veya sözlü olarak icra dairesine itirazı bildirebilir.

Kiracının, tahliye taahhüdünün içeriğine, süresine, imzaya, sonradan doldurulduğuna vs. itiraz edebilmesi mümkündür.

Borçlu kiracının tahliye emriyle birlikte tahliye sürecinin devam etmemesi için bu takibe itiraz etmesi gerekmektedir.

Borçlunun itirazı takibi durdurur. Alacaklı takibe devam etmek istediği takdirde icra mahkemesine ya da duruma göre sulh hukuk mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını isteyebilir.

3- Ev Boşaltma Taahhütnamesi Nedir?

Ev boşaltma taahhütnamesi yazımızda açıklanan yazılı tahliye taahhüdüdür.

4- Tahliye Taahhütnamesi Var, Kiracı Çıkmıyor. Ne Yapmam Gerekir?

Kiracı kira sözleşmesinin tanzim tarihinden sonra taşınmazı tahliye edeceğini taahhüt etmiş ise taahhüt edilen tarihte taşınmaz tahliye edilmez ise kiralayan bir ay içinde açacağı tahliye davası ile taşınmazın tahliyesini talep edebileceği gibi icra dairesinde 14 örnek icra takibi yaparak kira konusu taşınmazın tahliyesi talep edilebilir.

5- Boş Tahliye Taahhütnamesi İmzaladım. Geçerli Mi?

Yazılı tahliye taahhüdü de yukarıda belirtmiş olduğumuz üzere yazılı geçerlilik şekline tabidir.

Yazılı tahliye taahhüdünü imzalayıp üstünü doldurmak üzere kiraya verene teslim eden kiracı ile kiraya veren arasında her zaman bir anlaşma mevcuttur.

Bu anlaşma uyarınca irade beyanının içeriğinin belirlenmesinde uyulacak sınırlar, ana çerçeve belirlenmiştir.

Belgenin teslim edilmiş olması da belgeyi teslim alan kiraya verenin yetkilendirilmesine ilişkin iradeyi ortaya koyan delalet edici bir davranıştır.

Boş tahliye taahhüdünün gerçek iradesine aykırı doldurulduğunu iddia eden kiracı yanılma (hata) hükümlerine dayanarak iptal beyanında bulunabilir.

Ancak beyaza imza atan belgenin iradesine aykırı biçimde doldurulduğunu kanıtlayamazsa imzasının sonuçlarına katlanır ve yazılı tahliye taahhüdü kendisi için bağlayıcı kalmaya devam eder.

Kısacası yazılı tahliye taahhüdünü beyaza imza şeklinde hazırlayıp kiraya verene teslim eden kiracı bu belgedeki tarihlerin iradesine aykırı biçimde doldurulmuş olduğunu ispatla yükümlüdür ve bunu iddia etmek hayatın olağan akışına uygun olan değil uygun olmayandır.

6- Tahliye Taahhütnamesi İcra Takibi Nasıl Yapılır?

Kiracı kira sözleşmesinin tanzim tarihinden sonra taşınmazı tahliye edeceğini taahhüt etmiş ise taahhüt edilen tarihte taşınmaz tahliye edilmez ise kiralayan bir ay içinde açacağı tahliye davası ile taşınmazın tahliyesini talep edebileceği gibi icra dairesinde 14 örnek icra takibi yaparak kira konusu taşınmazın tahliyesi talep edilebilir.

Yazılı tahliye taahhüdüne dayanarak icraya başvurulması veya dava açılması için taahhüt tarihinden itibaren bir ay içinde harekete geçmek gerekir. Bu süre niteliği itibari ile hak düşürücü bir süredir ve hakim tarafından resen göz önünde bulundurulur. Kiraya veren bu bir aylık süre içinde kiracıya dava açacağını yazılı olarak bildirdiyse süre bir kira yılı için uzamış sayılır. Yazılı tahliye taahhüdünde bulunan tarihten önce yapılan bir bildirim ise süreyi uzatmak anlamına gelmez.

Hazırlamış olduğumuz takip talebi izleyen kısımda yer almaktadır.

takip talebi 1

takip talebi 2

7- Tahliye Taahhütnamesi İle Tahliye Ne Kadar Sürer?

Tahliye taahhütnamesine dayalı olarak tahliye süresi icra dairelerinin ve mahkemenin iş yüküne göre değişkenlik gösterebilmektedir.

Hak kaybı yaşamamınız adına mutlaka uzman bir Avukat‘ın görüşünün alınması önemlidir.

8- Noterden Tahliye Taahhütnamesi Örneği 

İzleyen kısımda düzenleme şeklindeki noterden tahliye taahhütnamesi örneği yer almaktadır.

noterden tahliye taahhutnamesi ornegi

Tahliye Taahhütnamesi ve Yargıtay Kararları

Yargıtay Kararı – 12. HD., E. 2023/459 K. 2023/3014 T. 3.5.2023 

  • “İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : … 6. İcra Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2022/105 E., 2022/309 K. Taraflar arasındaki tahliye taahhüdüne dayalı örnek (14) nolu icra takibinde itirazın kaldırılması istemi üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince istemin kabulü ile itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Alacaklı icra mahkemesine başvurusunda; iş yeri nitelikli taşınmazın 31.12.2020 tarihli kira sözleşmesi borçluya kiraya verildiğini, kiracı …’ın … 32. Noterliğince tasdikli 20.01.2021 tarihli tahliye taahhütnamesi ile kiracısı olduğu iş bu iş yerini 01.01.2022 tarihinde kayıtsız şartsız tahliye etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu tarihte taşınmazı tahliye etmemesi nedeniyle … 11. İcra Müdürlüğünün 2022/174 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takibin itiraz üzerine durduğunu, borçlunun tahliye taahhüdüne ve tahliye taahhüdündeki imzasına bir itirazda bulunmadığını, İİK’nın 275/2 maddesinde gösterilen nitelikte kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair bir belge de sunamadığını ileri sürerek itirazının kaldırılmasına ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Borçlu, tahliye taahhütnamesinin 04.01.2021 tarihli “satış protokolü-sözleşmedir” başlıklı sözleşmeye ve şarta bağlı olarak verildiğini, alacaklının bu sözleşme şartlarına uymadığını, bu sözleşmenin 7. maddesine göre Vedat Kılıç’ın 01.01.2022 tarihine kadar sözleşmede belirtilen şartlara göre geri alma hakkını kullanmaması durumunda …’ın da hiç bir ihtara gerek kalmaksızın taşınmazı boşaltarak teslim edeceğinin kararlaştırıldığını, bu sözleşmeye göre babası Vedat Kılıç’ın …’dan aldığı 15.000.000,00 TL’nin faizi ile birlikte 01.01.2022 tarihinde 20.100.000,000 TL olarak ödemesi halinde tapunun iade edileceğinin düzenlendiğini, …’ın isteği üzerine kendisinin de tahliye taahhütnamesine imza atmak zorunda kaldığını, paranın ödenerek tapunun iadesi için gönderilen ihtarnameye rağmen …’ın tapunun iadesine yanaşmadığını, bu sebeple tapu iptali ve tescil davası açıldığını, bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini ileri sürerek itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A. Gerekçe ve Sonuç İstemin İİK’nın 272 vd. hükümlerine dayalı bulunduğu, İİK’nın 275. maddesi kapsamında kiracının sözleşmenin yenilendiği veya uzatıldığı hususlarında aynı kuvvette bir belgeyi ibraz etmekle yükümlü bulunduğu, somut olayda borçlunun savunmalarının tahliye taahhüdünün verilme gerekçesine yönelik olduğu, ne var ki takip dosyasına ibraz edilen kira sözleşmesi ve yazılı tahliye taahhüdünün tarih, imza ve varlığına yönelik herhangi bir itirazın söz konusu olmadığı, icra mahkemesinin söz konusu icra takibi ve takibe bağlı gerçekleşen itirazın kaldırılması yargılamasında İİK’nın 272 vd. hükümleri ile bağlı olmak kaydıyla değerlendirme yapabileceği, yasada öngörülen biçimde bir olgunun kiracı yanca ileri sürülmediği, icra takibinin yasal süre içerisinde yapıldığı gerekçesi ile istemin kabulü ile İİK’nın 275. maddesi kapsamında borçlunun takibe yönelik itirazının kaldırılması ile takibin devamına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B.İstinaf Sebepleri Borçlu, yeterli araştırma yapılmadan ve deliller toplanmadan karar verildiğini, takibin dayanağı olan tahliye taahhütnamesinin, 04.01.2021 tarihli “satış protokolü-sözleşmedir” başlıklı sözleşmeye istinaden şarta bağlı olarak verildiğini ancak alacaklının işbu sözleşme şartlarına uymadığını, sözleşme hükümlerine aykırı davranan … aleyhine babası Vedat Kılıç tarafından … 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/370 Esas sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil davası açıldığını ve halen derdest olduğunu, bu dava dosyasında tapuya tedbir konulmuş olduğunu, tahliye taahhütnamesinin baskı ve zor durum sebebiyle imzalandığını, … hakkında tefecilikten … C. Başsavcılığı’nın 2022/25186 sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, TBK’nın 37 ve ilgili maddeleri kapsamında iradeyi sakatlayan sebeplerin varlığı da söz konusu olduğundan bu soruşturma sonucunun beklenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılması talep etmiştir. C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç Tahliye taahhüdünün İİK’nın 275/2 maddesi uyarınca noterlikçe tarih ve imzasının tasdik edilmiş olduğu, borçlunun İİK’nın 275/2. maddesinde belirtilen aynı kuvvet ve mahiyette belgelerden biri ile kira sözleşmesinin yenilendiğini veya uzatıldığını ispatlayamadığı, dar yetkili icra mahkemesince genel mahkemede ya da savcılıkta açılan dava veya soruşturmaların bekletici mesele yapılamayacağı, borçlunun cevap dilekçesinde ve istinaf aşamasında dayandığı 04.01.2021 tarihli “satış protokolü-sözleşmedir” başlıklı belgenin tarafı dahi olmadığı, mahkeme kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Borçlu, 04.01.2021 tarihli “satış protokolü-sözleşmedir” başlıklı belgenin tarafı olmadığına dair gerekçenin yerinde olmadığını, sözleşmeyi imzalayarak tarafı haline geldiğini, tahliye taahhüdünün sözleşmeye istinaden şarta bağlı olarak verildiğini ancak alacaklının işbu sözleşme şartlarına uymadığını, sözleşme hükümlerine aykırı davranan … aleyhine babası ….., tarafından … 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/370 Esas sayılı dosyası ile açılan tapu iptal ve tescil davasının 20.12.2022 tarihli kararla kabul edildiğini, kararın kesinleşmesinin beklenmesi ve itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini, alacaklının taşınmazın gerçek sahibi olmadığını, sözleşmeye aykırı davrandığını ve tahliye isteminde haksız olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tahliye taahhüdüne dayalı örnek (14) nolu icra takibinde itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK’nın 272 vd. maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Borçlunun 04.01.2021 tarihli sözleşmede imzasının bulunmasının sonuca etkisinin bulunmadığı, ileri sürülen iddiaların dar yetkili icra mahkemesince incelenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. 2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”

Yargıtay Kararı – 12. HD., E. 2022/9633 K. 2023/2632 T. 13.4.2023

  • “MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Kaldırma/Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve icra takibe itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararın davalı kiralayan vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuru kabul edilerek yeniden hüküm kurmak suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak şikayetin süreden reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kiracı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı/kiracı vekili dilekçesinde; İstanbul 5. İcra Dairesinin 2021/47 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkilinin işyerine bitişik olan alacaklıya ait işyerinde çalışan … isimli şahsa usulsüz tebliğ edilmesinden ötürü takipten haberdar olmadığını, 08.02.2021 tarihinde müvekkilinin tahliye işlemi sırasında takipten haberdar olduğunu, kira sözleşmesi ile aynı tarihte müvekkiline tahliye taahhütnamesi imzalatıldığını, kiraya veren tarafından tarihlerin doldurulduğunu, kira sözleşmesinde yer alan 10.000 TL’nin tahsili amacıyla senet imzalayarak kiralayana verdiğini senet bedellerinin tahsil edilmesine rağmen aleyhine takip başlatıldığını, bu konuda İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/1226 Esas sayılı dosyasında itirazda bulunduğunu, kiralayan tarafından kira sözleşmesinin feshine dair yazılı bildirimde bulunulmadığını, işyerinin fiili olarak tahliye edildiğini beyan ederek usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin fiili tahliye tarihi olan 08.02.2021 olarak düzeltilmesini, tahliye taahhüdünün hukuka aykırı olması sebebiyle takibin durdurulmasını, icra dairesince muhafaza altına alınan eşyaların aynen iadesi ile işyerine ait anahtarın müvekkiline teslimine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve uğradığı zarar nedeniyle kira bedelinin %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve %10 para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı/kiralayan vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında 01.01.2020 tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, 15.01.2020 tarihinde de tahliye taahhütnamesi imzalandığını, kira sözlemesinin süresinin sona ermesi üzerine takip başlattığını, yedi günlük sürede itiraz edilmediğini, tahliye taahhütnamesinin baskı altında imzalatıldığı iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu beyan ederek talebin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ödeme emri tebliğ evrakının tüzel kişi şirketin çalışanı olmayan Davuk Osok isimli şahsa tebliğ edilmesinden ötürü tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2021/47 Esas sayılı dosyasından borçluya 15.01.2021 tarihinde yapılan tahliye emri tebliğ işleminin iptaline, tahliye emri tebliğ tarihinin 08.02.2021 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kiralayan vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davalı kiralayan vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasında 01.01.2020 tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, 15.01.2020 tarihinde de tahliye taahhütnamesi imzalandığını, kira sözlemesi süresinin sona ermesi üzerine takip başlatıldığını, yedi günlük sürede itiraz edilmediğini, tahliye taahhütnamesinin usulüne uygun düzenlendiğini, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, 02.02.2021 tarihinde borçlunun tahliye talebinden haberdar olduğunu, kötüniyetle dava açıldığını beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İİK’nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ şikayetinin ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiği, 05.02.2021 tarihli haciz tutanağında; çalışan isim ve imzadan imtina eden kişinin bulunduğu, 08.02.2021 tarihine kadar tahliye için süre verildiği, borçlu şirket yetkilisinin hazır bulunduğu ancak tutanağı imzalamaktan imtina ettiği anlaşıldığı, davacı tarafın işbu tutanağın aksini ispatlayamadığından usulsüz tebliğden 05.02.2021 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, 11.02.2021 olan şikayet tarihi itibariyle yasal yedi günlük sürenin geçtiği, mahkemece şikayetin süreden reddi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf talebinin HMK 353/1/b/3 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 28/05/2021 gün, 2021/284 E. 2021/703 K. sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, davanın süreden reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kiracı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı kiracı vekili temyiz dilekçesinde; ödeme emri 15.01.2021 tarihinde şirket çalışanı … adına tebliğ edilmişse de …’un şirket çalışanı olmadığını, alacaklının çalışanı olduğunu, müvekkili zararına takibin hukuka aykırı olarak kesinleştirildiğini, tahliyeye konu yerin yirmi dokuz yıldır müvekkili tarafından işletildiğini, 08.02.2021 tarihinde tahliyeden haberdar olduğunu, mahkeme kararının hatalı olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tahliye talepli takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile tahliye taahhütnamesinin hukuka aykırı düzenlendiği itirazına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK’nın 16. maddesi, İİK’nın 272. maddesi 3. Değerlendirme İİK’nın 16. maddesi; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmünü amirdir. Somut olayda, davacı kiracı vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de; 05.02.2021 tarihli haciz tutanağında kiracı şirket temsilcisinin haciz mahallinde hazır olduğu anlaşılmakta olup, kiracı tarafından bu tutanağın aksi ispatlanamadığından davacı kiracının usulsüz tebliğden 05.02.2021 tarihi itibariyle haberdar olduğu, 15.02.2021 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru, İİK’nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetin süreden reddine dair verilen kararın isabetli olduğu ancak gerekçeli kararda şikayet tarihi olarak 15.02.2021 tarihi yazılması gerekirken 11.02.2021 tarihinin yazılı olması esasa etkili olamayan maddi hata olduğunun anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, Alınması gereken 179,90TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”

Yargıtay Kararı – 12. HD., E. 2022/7951 K. 2023/1285 T. 1.3.2023

  • “MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : İlk Derece Mahkemesi Kararının Kaldırılması İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tahliye emrinin iptaline ilişkin şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tahliyenin gerçekleştirilmemesine karar verilmiştir. Kararın davalı kiralayan tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi 3. kişi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayetçi 3. kişi vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile takip dosyasında borçlu olan …’ın 1991 yılından beri evli olduğunu, …’ın 3 ay önce hiç bir açıklama yapmadan evi terk ettiğini, evi terk etmeden önce emekli olmak üzere olduğunu, okuma yazması olmayan müvekkilinin tahliye belgesini emeklilik belgesi zannederek bir kenara bıraktığını, eşini arayıp haber vermek istemesi üzerine eşinin telefona çıkmadığını, dava konusu taşınmazın 2014 yılından beri müvekkili ve borçlu …’ın aile konutu olduğunu, borçlu …’ın 3 ay öncesine kadar, müvekkilinin ise kesintisiz olarak bu evde ikamet ettiğini belirterek tahliyenin durdurulmasına, tahliye emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı kiralayan cevap dilekçesi sunmamıştır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İİK’nın 276. maddenin kiralanan taşınmazda 3. şahıs bulunursa başlığı altında “Tahliyesi istenen yerde kiracı dan başka birisi bulunur ve işgalde haklı olduğuna dair resmi bir vesika gösteremezse derhal tahliye olunur … borçlunun neset ve sebepten usul ve füru, karı veya kocası …. bu madde hükmünün tatbikinde 3. kişi sayılmazlar.” hükmünü içerdiği, madde kapsamında kiracı …’ın eşi davacı … 3. kişi sayılmadığından takip kesinleşmiş olmakla …’ın takibe yönelik şikayetinin kabulü mümkün olmadığı, ancak kural bu olmasına karşın tahliyeye konu konutun aile konutu olarak kullanıldığı, şikayetçi eş ve halen onunla evli olan …’ın tahliye taahhüdü verdiği tarihe kadar bu yerde çocukları ile birlikte oturmaya devam etmesi hadiseyi sadece tahliye tahhüdüne dayalı takip olarak görmekten uzaklaştırıldığı, … kiracı sıfatıyla oturmakta olduğu evi 25.11.2019 tarihinde tahliye edeceği taahhüdünü 01.11.2019 tarihinde verdiği, 01.11.2019’a kadar evin aile konutu olduğu noktasında tereddüt olmadığı, tahliye taahhüdü veren … 1991 yılında evlendiği eşi … ve çocukları ile 28.01.2015 tarihine kadar maliki olduğu evi aile konutu olarak kullandığı, 28.01.2015’ten sonra yine bu yer kiracı sıfatıyla aile konutu olarak kullanılmaya devam ettiği, bu noktada TMK’nın 194. maddesi gündeme geldiği, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyeceği, aile konutunu devredemeyecek, aile konutu üzerindeki hakları sınırlamayacağı, …’ın aile konutunu tek başına eşinin rızasını almaksızın tahliye taahhüdüne konu yapamayacağı, davacı eş sözlü kira sözleşmesinin madde uyarınca dolayısıyla tarafı sayıldığı, eşin tek taraflı verdiği aile konutu üzerindeki tahliye taahhüdünün sonucundan hukuken etkilenen kişi olduğu, TMK bu madde ile eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, anılarla dolu alanı hukuken tek bir kişiye ait olsa da artık ailenin konutudur ruhuyla korumaya çalışmakta olduğu, bu nedenle eşin tek taraflı olarak verdiği tahliye taahhüdüne dayalı takiple davacı eş ve çocukları evden tahliye edilemeyeceği, eşin bu hakkını ve mağduriyetini takibin tarafı olmasa da kanun açıkça korumakta olduğu gerekçesiyle Ankara 15.İcra Müdürlüğünün 2019/16132 esas sayılı takip dosyasında TMK’nın 194. maddesine göre aile konutu sayılan evde yaşayan eşin rızasını içermeyen tahliye taahhütnamesine dayalı olarak tahliyenin gerçekleştirilmeyeceğine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kiralayan istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Kiralayan, İcra Hukuk Mahkemelerinin dar yetkili olup şikayete konu esasa ilişkin böyle bir karar vermeye yetkisi olmadığını, mahkemece tahliye taahhütnamesi ve tapu kayıtlarının dikkate alınmadığını, şikayetin reddinin gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tahliyesi istenen Ankara ….,….,Mah. 6137 ada 1 parsel 1. Kat 1 nolu bağımsız bölümün tapu kaydı incelendiğinde taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi olmadığı gibi taşınmazın alacaklı … adına kayıtlı olduğu görülmüş olup yine şikayetçi … tarafından … ve … hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasında da Ankara 9. Aile Mahkemesi’nin 2019/782 E-2022/138 K. sayılı dava dosyasında 10.03.2022 tarihinde ret kararı verildiği anlaşıldığından şikayetçinin tahliye emrinin iptaline yönelik başvurusunun reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gerekçesi ile kiralayanın istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi 3. kişi temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Tapu iptal tescil kararının kesinleşmediği, bu dava dosyasının bekletici mesele yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tahliye emrinin iptaline ilişkin şikayettir. 2. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi 3. kişi temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeple; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”

 

4.4/5 - (7 oy kullanıldı.)

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir