israrli takip sucu

Israrlı Takip (Stalking) Suçu ve Cezası – TCK 123/A

Israrlı takip suçu, 7406 Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile hukukumuza gelmiştir.

TCK m. 123/A:

“(1) Israrlı bir şekilde; fıziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Suçun;

a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi,

b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması,

c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi, hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

(3) Bu maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.”

hükmünü haizdir.

Israrlı Takip Nedir?

Israrlı takip, İngilizce’de “stalking” kelimesinden gelmektedir. Israrlı takibin Türkçe karşılığı ise “musallat olma”, “dadanma” ya da “sırnaşma” olarak kabul edilmektedir.

Israrlı takipte, takip eden, genellikle hedefini takip ederek sürece başlar ve doğrudan temas kurmadan önce takip ettikleri kişi hakkında bilgilere ulaşır. Bilgi edinme süresi telefon görüşmeleri ve hediyelerle olabilmektedir.

Mağdur kişi, ısrarlı takipçinin tekliflerini reddettiğinde ise bu durum takipçide öfke ve kıskançlığa neden olur. Bu aşamadan sonra ise mağdurlar açısından süreç, kişisel güvenlikleri açısından en yüksek düzeyde riskle karşı karşıya oldukları tehlike aşamasına geçmiş olur.

Israrlı takibe maruz kalan kişi bu takipten rahatsızlık duyar ve bu rahatsızlık çoğu kez korku boyutuna ulaşır.

Israrlı takibe maruz kalan mağdur (ısrarlı takip mağduru), fiziksel bir şiddete uğrayacağını ve hatta belki hayatını kaybedeceğini düşünür. Bu durum mağdurun psikolojisi üzerinde ciddi hasarlar oluşturabilmektedir.

Israrlı takip davranışları, tek tek incelendiğinde hukuka aykırılık göstermeyen davranışlar olabilmektedir.

Örneğin, çiçek göndermek, aşk mektupları yazmak, birinin işyerinin kapısında beklemek gibi davranışların tek başına suç oluşturmadığı söylenilebilir. Ancak, bu davranışlar bir araya geldiğinde, mağdur üzerinde korku ve endişeye yol açıyorsa yani ısrarlı takip davranışları birleştiğinde mağdurun hayatında olumsuz sonuçlar yaratıyorsa, ısrarlı takip suç niteliği kazanacaktır.

Suçun oluşması için failin eylemlerinde ısrar göstermesi gerekir.

Isrardan neyin kast edildiği veya eylemin kaç kez gerçekleştirilmesi gerektiği yönünde TCK’da bir tanım yoksa da yargı kararlarına göre ısrarın oluşması için

  • eylemin birden çok kez tekrarlanması,
  • failin eyleminde sebat göstermesi,
  • mağdurun failin eylemini istemediğini açık veya örtülü şekilde belirtmesi ile hareketler arasında çok uzun bir zaman geçmemiş olması gibi ölçütler aranmaktadır.

Şu halde tek seferlik bir eylem, ısrar unsuru taşımadığı için ısrarlı takip suçunu oluşturmayacaktır. Mağdurun arzusuna aykırı olarak bir eylem fail tarafından sürekli ve çok uzun olmayan zaman aralıklarıyla tekrarlanıyorsa ve failin eylemi arasında amaç birliği bulunuyorsa ısrar şartı gerçekleşmiş sayılabilir.

Öyleyse ısrar, eylemdeki sürekliliği ve tekrarı, kesinti ve tekrar olmayan eylemler yönünden ise belli bir yoğunluğa ulaşmayı (itiyat) ifade eden bir kavramdır.

Bu nedenle, ısrarlı takip suçuna yol açan davranışların birden çok kez gerçekleşmesi ve mağdurda rahatsızlığa yol açması gerekir. Ancak suçun oluşması için faildeki ısrarın mutlaka aynı hareketin farklı zamanlarda gerçekleştirilmesi şeklinde ortaya çıkması aranmaz.

Fail, maddede belirtilen hareketlerden birini ısrarla gerçekleştirebileceği gibi farklı seçimlik hareketleri farklı yer ve zamanlarda tekrarlamak suretiyle de ısrarını ortaya koyabilir.

tck 123

Israrlı Takip Örnekleri

Israrlı Takibin İnternet Aracılığı ile Gerçekleştirilmesi

Israrlı takibin, internet araçları kullanılarak gerçekleştirilebilmesi mümkündür. Bu kapsamda, mağdurun manevi kişiliğine karşı işlenen bir suç olarak, internet veya elektronik yazılımlar kullanılarak bir kişi veya kuruluşun onur, itibar ve huzuruna yönelik kasıtlı ve bilinen her türlü eylem değerlendirilebilir.

İnternet, e-posta, sohbet odaları, haber grupları veya diğer elektronik iletişimler üzerinden tekrarlanan tehditler veya taciz edici davranışlar artık yayın olarak “siber takip” olarak ifade edilmektedir.

İnternet yolu ile ısrarlı takibin üç şekilde karşımıza çıkması mümkündür:

  1. E-Posta ile takip: Doğrudan e-posta yoluyla iletişim.
  2. İnternet takipçiliği: İnternet üzerinden küresel iletişim.
  3. Bilgisayarla takip: Başka bir kişinin bilgisayarının izinsiz kontrolü.

Buna göre failin mağdurun e-postalarını, sosyal medya paylaşımlarını, Whatsapp, Messenger, Twitter veya İnstagram gibi iletişim ağlarını, telefonlarını, arama kayıtlarını bilişim sistemleri aracılığıyla yahut üçüncü kişileri kullanarak mağdurla temas kurmaya çalışmaktadır.

Israrlı takip ve siber takip genellikle takibi gerçekleştiren kişinin, takip ettiği kişiden sürekli haberdar olma, o kişiyle temas kurma ve böylece takip edilen kişiyi kontrol altına amacıyla gerçekleştirilir.

Çoğunlukla duygusal yakınlık hissettiği kişinin nerede ne yaptığını bilmek ya da kimlerle iletişimde olduğunu öğrenmek amacıyla başvurulan bir gözetleme türüdür. Bu şekilde mağdurun yaşamına dair pek çok alan, sınırlar ihlal edilir.

Israrlı Takibin Fiziken Gerçekleştirilmesi

Fiziken takip etmek, bir mağdurun fail tarafından yolda, dışarıda vs. yürürken, gezerken, bazı iş veya işlemlerini yaparken izlenmesi olarak tanımlanabilir. Bu nedenle, fiziki takip koşulunun gerçekleşmesi için failin mağdurla mutlaka bedensel temas kurması gerekmez.

İşyeri, okul, pazar gibi yerlerde mağdurun sıklıkla karşısına çıkılması, mağdurun konutunun önünde, sokağının girişinde sürekli ve ölçüsüz şekilde beklenmesi ya da mağdura takip edildiğinin hissettirilmesi fiziken takip etmek olarak kabul edilebilir.

Ancak fiziki takibin de ısrarlı olması ve zamana yayılması gerekir.

Israrlı Takibin Üçüncü Kişi Tarafından Gerçekleştirilmesi

Mağdurla temas kurma üçüncü kişi aracılığıyla da gerçekleşebilir.

Mesela fail bir arkadaşından mağduru ısrarla fiziken veya sosyal ağlar aracılığı ile takip etmesini; mağdura ısrarla kendisiyle iletişim kurmasını istemişse fail üçüncü kişi aracılığıyla temas kurmasını talep etmiş sayılmalıdır.

Ancak, eyleme katılan üçüncü kişi hakkında, üçüncü kişi faille birlikte fail gibi hareket etmişse, duruma göre, TCK 37/1 veya TCK 37/2 hükümleri yahut yardım etmişse TCK 39/2-b veya 2-c hükümlerine göre iştirakten hüküm kurulabilir. Ayrıca failin mağdurun arkadaşlarına ulaşarak mağdurla temas kurmaya çalışması da temas kurma kapsamında kabul edilebilir.

israrli takip

Israrlı Takip Suçunda Yargılama Usulleri

Israrlı Takip Suçunda Fail ve Mağdur

Israrlı takip suçunda herkes fail veya mağdur olabilir.

TCK’da tüzel kişilerin fail olabilmesi kabul edilmediği için failin ancak gerçek kişi olması mümkündür (TCK 20/2). Ancak ısrarlı takip suçunda fail genellikle mağduru tanıyan ve mağdurla uzun ya da kısa geçmişe dayanan ilişkisi bulunan biridir.

Fakat, faille mağdurun birbirini hiç tanımayan kişiler olabilmesi de mümkündür. Maddedeki “bir kimse” ifadesinden yola çıkıldığında, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunda olduğu gibi, kanunda sayılan eylemlerin belirli bir kişiye yöneltilmiş olması gerekir. Şu halde, mağdur belirli bir kimse değilse ısrarlı takip suçu da oluşmaz. Bu nedenle tüzel kişiler de suçun mağduru olamaz.

Israrlı Takip Suçunda Şikayet

TCK 123/A maddesinin üçüncü fıkrasında “Bu maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır” denerek suçun takibi şikayete bağlı bir suç olduğu ifade edilmiştir.

Şu halde mağdurun şikayet hakkını TCK 73/1-2 gereğince fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden itibaren 6 ay içerisinde kullanılması gerekir.

Israrlı Takip Suçunda Uzlaşma

Suç, şikayete tabi olmakla birlikte CMK’nın 253/3 hükmünde değişikliğe gidilerek ısrarlı takip suçu uzlaştırma kapsamı dışına çıkarılmıştır.

Kanun teklifinin gerekçesinde (madde 12) “ısrarlı takip suçunun koruduğu hukuki yarar, uzlaştırma kurumunun mahiyetiyle uyuşmamaktadır” denerek bu durum izah edilmiştir.

Israrlı Takip Suçunda Görevli Mahkeme

Israrlı takip suçunda görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.

Bu suçtan dolayı mahkemece basit yargılama usulü uygulanabilir. Görevli asliye ceza mahkemesi tarafından iddianamenin kabulünden sonra basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilmesinin yapılması gerekecektir. Kanunda bu usul için “uygulanabilir” ifadesi kullanıldığından, usulün uygulanıp uygulanmayacağı mahkemenin takdir hakkına ilişkindir.

Bu nedenle kovuşturma evresinde mahkemece toplanması gereken başkaca deliller bulunuyor veya delil tartışmasının gerekli olduğu düşünülüyor ise basit yargılama usulü uygulanmamalıdır.

Israrlı Takip Suçu Cezası

Israrlı takip suçunun nitelikli halleri dışında suçun temel şeklinden dolayı tutuklama tedbirinin uygulanabilmesi mümkün değildir. Suçun basit halinden dolayı verilecek ceza altı aydan iki yıla kadardır.

Nitelikli hallerin bulunması halinde ise faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

Mahkumiyetin iki yıldan az olması ve TCK m.51’de belirtilen diğer koşulların da oluşması şartıyla ısrarlı takip suçundan dolayı verilen hapis cezası ertelenebilir.

Hükmedilen hapis cezasının bir yıl veya daha az süreli hapis cezası olması durumunda cezanın TCK m.50 gereğince seçenek yaptırımlara çevrilmesi mümkündür. Bu suç nedeniyle hükmün açıklanması geri bırakılabilir.

Ceza Hukukuna ilişkin bir uyuşmazlıklar için hak kaybı yaşamamınız adına mutlaka uzman bir Ankara Avukatın görüşünün alınması önemlidir.

İletişim için: Adres – Telefon 

Israrlı Takip Suçu Mahkeme Kararları

Israrlı Takip Suçu AİHM Kararları

  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Volodina-Rusya Kararı’nda içtihadıyla ısrarlı takip eylemini de kapsayan çevrimiçi veya çevrim dışı siber zorbalığın ve aile içi şiddetin devletler tarafından önlenmesi için etkin tedbirlerin alınması ve bu yönde mağdurlara faillerin cezalandırılacağının teminatının verilmesini aramaktadır.
  • Opuz-Türkiye Kararı da AİHM’in ısrarlı takip eylemlerinin önlenmemesi ve gereken yasal önlemlerin alınmamasını ihlal saydığı kararları arasında önemli bir yere sahiptir.

Israrlı Takip Suçu Yargıtay Kararları

  • “…Çayeli Asliye Ceza Mahkemesi gerekçesinde “… sanık …’in katılan … ‘in eski eşi olduğu, Çayeli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/7 Değişik İş 18/02/2022 tarihli kararı ile 6284 Sayılı Kanun’un uyarınca bulunduğu konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve konutun katılana tahsis edilmesi ile katılanın bulundukları konuta ve iş yerine yaklaşmaması, kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması hususunda verilen tedbir kararının 1 ay daha uzatılmasına karar verilmiş olduğu, 26/02/2022 tarihinde katılanın ikamet etmekte olduğu apartmanın giriş katının iç kısmını gösteren güvenlik kamerası incelendiğinde sanığın katılan ve çocuklarının yaşadığı apartmana giriş yapıp asansöre binerek katılanın ikametinin bulunduğu 2. kata çıktığı, 1 dakika üst katta kaldıktan sonra katılan ve çocukların evde olduğunu fark etmesinin akabinde apartmandan dışarı çıktığı, yarım saat sonrasında katılanın çocukları ile birlikte apartmandan ayrıldığı, katılanın apartmandan ayrılması akabinde sanığın 6 kez daha apartmana giriş çıkış yaptığı, eli boş olarak apartmana giren sanığın üst katta zaman geçirdikten sonra elinde poşet ile apartmandan ayrıldığı, sanık katılan ile karşılaşmamış ise de sanığın, sürekli olarak katılanın konutuna girerek varlığını katılana hissettirir, evdeki eşyalara müdahale etmek niteliğinde davranışlarda bulunduğu Mahkememizin oluşa uygun kabulüdür…Bölge Adliye Mahkemesince “… Her ne kadar sanık hakkında katılana karşı ısrarlı takip suçunu işlediği kabul edilerek TCK 123-A/2-a-c, 62, 53, 58 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verilmiş ise de, TCK 123-A maddesinde düzenlenen ısrarlı takip suçunun 12/05/2022 tarihinde 7406 SK. 8.maddesi ile kanuna eklendiği ve bu eylemin suç olarak kabul edildiği, suç tarihi olan 26/02/2022 tarihinde eylemin kanunda suç olarak tanımlanmadığı, TCK 7/1 maddesinde; “İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz” hükmünün bulunduğu, dolayısıyla sanığın eyleminin eylem tarihi itibariyle kanunda suç olarak tanımlanmadığı anlaşıldığından sanığın üzerine atılı suçtan CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi gerektiği, Sanığın eyleminin TCK 123.maddesinde tanımlı kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturup oluşturmayacağı değerlendirildiğinde söz konusu suçun oluşması için,sırf huzur ve sükunu bozmak amacıyla kişiye ısrarla telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması gerektiği CMK 225/1 maddesi uyarınca yargılamanın ancak iddianamede gösterilen fiil ve fail hakkında yapılabileceği, iddianamede sanığın boşanmış olduğu eşi, müştekinin evine birden fazla kez giderek atılı suçu işlediğinin iddia edildiği, dosya içeriğinden sanığın müştekinin çocukları ile birlikte evinden ayrıldıktan sonra sanığın farklı saatlerde toplam 7 kez müştekinin evinin bulunduğu binaya girdiğinin anlaşıldığı, eylemin bu haliyle huzur ve sükunu bozma suçunu da oluşturmadığı gözetilerek Yerel Mahkemece sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet kararı verilmesi,” hukuka aykırı bulunarak sanığın beraatine hükmedilmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir…5237 sayılı Kanun’un 123 üncü maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun maddi unsurunun, sırf huzur ve sükununu bozmak amacıyla bir kimseye ısrarla telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulmasından ibaret olduğu ve suç tarihinde 5237 sayılı Kanun’un 123/A maddesinde düzenlenen ısrarlı takip eyleminin suç olarak düzenlenmediği gözetildiğinde, somut olayda sanık ile katılanın eskiden evli oldukları, boşandıktan sonra sanığın katılanın evde olmadığı vakitte 7 kez katılanın yaşadığı apartmana girip çıkması şeklinde gerçekleşen olayda, Bölge Adliye Mahkemesince ısrarlı takip suçundan yargılanan sanığın eyleminin suç tarihinde Kanunda suç olarak düzenlenmediği ve eylemin kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu da oluşturmadığı kabulü ile beraatine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır…” (Yargıtay Kararı – 12. CD., E. 2023/5655 K. 2023/4563 T. 31.10.2023)
  • “…Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, (…)[86] cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda ve ısrarlı takip suçunda (madde 123/A), uzlaştırma yoluna gidilemez. (Ek cümle: 26/6/2009 – 5918/8 md.) Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz…” (Yargıtay Kararı – 6. CD., E. 2023/16555 K. 2024/596 T. 16.1.2024)
  • “…Davaya katılmış olma koşuluyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma.” şeklinde olup, buna göre mağdur ile şikâyetçinin kovuşturma evresinde; duruşmadan haberdar edilme, kamu davasına katılma, tutanak ve belgelerden örnek isteme, tanıkların davetini isteme, vekili bulunmaması hâlinde, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçları ile kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence veya eziyet suçlarında ve alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme ve davaya katılmış olmak şartıyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma haklarının bulunduğu hüküm altına alınmıştır.Anılan maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin açık düzenlemesinden de anlaşılacağı üzere, duruşmadan haberdar edilme kanun koyucu tarafından, mağdur … şikâyetçi için kovuşturma aşamasında kullanılabilecek bir hak olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mağdur … şikâyetçiye veya vekillerine usulüne uygun tebliğ işlemi yapılmadan “duruşmadan haberdar edilme” hakkının kullandırıldığından bahsetmek mümkün değildir. CMK’nın 234. maddesi uyarınca bu hakkın kullandırılmaması kanuna aykırılık oluşturacaktır…” (Yargıtay Kararı – CGK., E. 2020/345 K. 2022/579 T. 22.9.2022)

Israrlı Takip Suçu Anayasa Mahkemesi Kararları

  • “…(2) numaralı fıkrasında soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olanlar hariç olmak üzere diğer kanunlarda yer alan suçlarla ilgili olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için kanunda açık hüküm bulunması gerektiği, (3) numaralı fıkrasında ise soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda ve ısrarlı takip suçunda uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümlerinin uygulanmayacağı ifade edilmiştir…” (Anayasa Mahkemesi Kararı – GK, E. 2023/43 K. 2023/141, T. 26.7.2023)
5/5 - (1 oy kullanıldı.)

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir