Nafaka Artırım Davası (Nafaka Nasıl Artırılır) – TMK 176
Nafaka Artırım Davası, Aile Hukuku‘na ilişkin bir uyuşmazlık olup Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. Hak kaybı yaşamamınız adına mutlaka uzman bir Ankara Avukat‘ın görüşünün alınması önemlidir.
Nafaka Nedir?
Nafaka, Arapça temelli bir kelime olan “infak” kelimesinden gelmektedir.
Nafaka; hayatı idame ettirme, yardımcı olma anlamlarına gelmektedir. Nafakanın temelini soyla yardımlaşma ve dayanışma ilkeleri oluşturur.
Nafaka Türleri
Türk Medeni Kanunu’nda;
- tedbir nafakası,
- iştirak nafakası,
- yoksulluk nafakası,
- yardım nafakası türleri düzenlenmiştir.
Tarafların boşanmalarından sonra; tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası gündeme gelir.
Yoksulluk Nafakası
Yoksulluk nafakası, evlilik esnasında eşler arasında geçerli olan birbirine yardım ve dayanışma yükümlülüğünün evlilik sonrasında da kısmen devam etmesi niteliğini taşır.
Türk Medeni Kanunu’nda yoksulluk nafakasının süresiz olarak istenebileceği düzenlenmiştir. Yoksulluk nafakasına, boşanma davasının kesinleşmesinin ardından hükmedilir.
TMK Madde 175- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.
Yoksulluk Nafakasının Şartları Nelerdir?
Nafaka isteminde bulunan eş, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olmalıdır.
Nafaka talep eden eşin asgari ücretle çalışıyor olması nafaka istemine engel değildir. Yerleşik Yargıtay’ın uygulamalarına göre de, asgari ücret seviyesindeki gelirin yoksulluğu ortadan kaldırmadığı ilke olarak kabul edilmiştir.
Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, nafaka isteminde bulunan eşin kusuru diğerinden ağır olmamalıdır. Ayrıca, nafaka miktarı, nafaka yükümlüsü olan eşin mali gücü ile orantılı olmalıdır. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, diğerinden nafaka talep edebilir.
Nafakanın talebe bağlılığı sebebiyle, talep olmadığı takdirde yoksulluk nafakasına hükmedilmez. Yoksulluk nafakası süresiz olarak istenebilir.
İştirak Nafakası
Çocuğun velayeti kendisine bırakılmış olan taraf çocuğa bakmak, beslemek, barındırmak ve çocukla ilgilenmekle yükümlüdür. Çocuğun velayeti kendisine bırakılmayan taraf ise mali gücü oranında ve hakimin belirleyeceği miktarda çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmalıdır.
Eşlerin bu yükümlülükleri doğrultusunda hakimin belirlediği nafaka türüne iştirak (katılım) nafakası adı verilir.
TMK Madde 327- Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.
Nafaka Artırım Davası
Nafaka artırım davası, mahkeme tarafından hükmedilen mevcut nafakanın çeşitli gerekçelerle artık yetersiz kalması üzerine açılabilecek dava türlerinden biridir.
Nafaka artırım davası, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında ortaya çıkan değişikliklerden ve mevcut nafaka miktarının artık hakkaniyete uygun olmaması gerekçeleriyle açılabilir.
TMK Madde 176/5 – Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
Nafaka Artırım Davasının Şartları
- Nafaka artırım davası açılabilmesi için öncelikle, çekişmeli veya anlaşmalı boşanma davası sonucunda hakim tarafından hükmedilmiş bir nafakanın mevcut bulunması gerekmektedir.
- Nafaka artırım davası açılabilmesi için, mevcut olan nafakanın artık ekonomik olarak yetersiz kalması veya tarafların ekonomik durumlarında olağanüstü değişikliklerin olması gerekir.
- Nafaka alacaklısının ekonomik olarak daha kötü bir duruma düşmesi veya nafaka borçlusunun gelir durumunun ve refah düzeyinin orantısız olarak artması örnek olarak gösterilebilir.
- Güncel nafaka miktarının, enflasyon karşısında büyük oranda güç kaybetmesi sonucunda alım gücünün düşmesi de nafaka artırım davası açılabilmesi sebeplerindendir.
Nafaka Artırım Davası Ne Zaman Açılır?
Nafaka artırım davası, davanın açılabilmesi için gereken şartların gerçekleşmesi ve davanın açılmasında kötü niyet bulunmaması halinde her zaman açılabilir.
Daha önce mahkeme kararıyla nafakada artış yapılmasına hükmedilmiş olması tekrar nafaka artırım davası açmaya engel oluşturmaz.
Dürüstlük kurallarına göre mevcut nafaka miktarının yetersiz kaldığının veya tarafların maddi durumlarında olağanüstü değişikliklerin ortaya çıkması, nafaka artırım davasının her zaman açılabilmesi için yeterlidir.
Nafaka Artırım Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Nafaka artırım davalarında, aile mahkemeleri görevlidir.
Ancak, aile mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde, asliye hukuk mahkemeleri de bu davalara bakmakla görevlidir.
Türk Medeni Kanunu’nun 177. maddesi uyarınca, nafaka artırım davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
TMK Madde 177- Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
Nafaka Artırım Davasının Reddi
Nafaka artırım davası şartlarını taşımayan davalar, davanın reddi sonucunu doğurabilir.
Mevcut olan nafakanın ekonomik olarak yetersiz kalmadığı, tarafların ekonomik durumlarında dikkate değer değişikliklerin olmadığı ya da kötü niyetle açılan davalar davanın reddine sebep olur. Bu durumlarda, istinaf şartlarının taşındığı takdirde istinaf kanun yoluna başvurulabilir.
Nafaka Artırım Davası İstinaf Sınırı
Nafaka artırım davalarında istinaf sınırı, mevcut yıllık nafaka üzerinden hesaplanır. Bu değer, 2023 yılı için 17.830 TL’dir. Ancak 2024 yılı itibariyle bu değer güncellenecektir
Nafaka Artırım Davası Ücreti Ne Kadar?
Nafaka artırım davası açılabilmesi için öncelikle dava değeri üzerinden hesaplanan harçların ödenmesi gerekir. Burada dava değeri, aylık olarak talep edilen nafaka miktarının yıllık olarak belirlenmesiyle, yani 12’ye çarpılmasıyla hesaplanır. Ayrıca; davacı, tebligat giderlerini, eğer ki tanık dinletecekse tanıklık ücretlerini, bilirkişiye başvurulacaksa bu giderleri de ödemelidir. Dosyanın avukatla takip edilmesi durumunda, ayrıca avukata vekalet ücreti de ödenmesi gereklidir.
Nafaka Artırım Davası Ne Kadar Sürer?
Mahkemelerdeki iş yükünün çok fazla olması sebebiyle, nafaka artırım davalarının sonuçlanması yaklaşık olarak 1 ila 1.5 yıl arasında sürmektedir.
Nafaka Artırım Davası Kaç Duruşma Sürer
Nafaka artırım davası, basit yargılama usulü ile görülen uyuşmazlıklardandır. Dilekçeler aşamasının kısa sürmesi nedeniyle, nafaka artırım davaları nispeten kısa sürede sonuçlanır.
Nafaka artırım davalarında öncelikle ön inceleme duruşması yapılır.
Sonraki duruşmalarda deliller toplanır, tanıklar dinlenir, sosyal ekonomik durum araştırması incelenir ve hakim kararını verir. Dosyanın karara çıkması yaklaşık olarak 2-3 duruşma sürer.
Anlaşmalı boşanmaya ilişkin yazımızı okumak için tıklayın!
Nafaka Artırım Davası Dilekçesi
Tarafların herhangi bir hak kaybı yaşamaması adına dava dilekçesinin hazırlanması sürecinde alanında uzman bir avukatın görüşünün alınması çok önemlidir.
Aşağıda yer alan dava dilekçesi, yalnızca fikir vermesi açısından paylaşılmıştır.
……. AİLE MAHKEMESİNE
DAVACI : Ad, Soyadı, TC Kimlik Numarası, Adres
VEKİLLERİ : Av. Egem YILDIZ- Av. Ömer Can ALKAN Telefon: +90 534 989 96 57
DAVALI : Ad, Soyadı, TC Kimlik Numarası, Adres
KONU : Müşterek çocuk için ödenmekte olan ….TL iştirak nafakasının … TL’ye çıkartılması ve hükmolunan nafaka bedeline her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesi talebidir.
AÇIKLAMALAR :
- Taraflar, anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Mahkemeye sundukları protokol uyarınca, müşterek çocuk için aylık … TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Hükmedilen nafakanın çok yetersiz kalması üzerine müvekkil nafakanın arttırılması talebiyle daha önce dava açmıştır. Mahkemenin ilamıyla, iştirak nafakası reşit olmayan çocuk için … TL’ye çıkarılmıştır. Nafaka miktarının mevcut ekonomik koşullarda yetersiz kalması üzerine müvekkil nafakanın artışını yeniden talep etmiştir. Mahkemenin ilamıyla iştirak nafakası müşterek çocuk için …TL’ye çıkarılmıştır.
- Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmeli ve tarafların maddi durumları dikkate alınmalıdır. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 1,5 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.
- Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. HD. 2017/444 E., 2017/424 K. ve 19.04.2017 T. sayılı kararı uyarınca: “…Mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitim ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır…”
- Müşterek çocuğun okul ihtiyaçları, bakım, sağlık ve beslenme harcamaları günümüz ekonomik şartlarında annenin tek başına karşılayamayacağı kadar fazladır.
- Davalının maddi durumunda boşanma tarihine göre iyileşme meydana gelmiştir.
- TMK m.331 uyarınca, nafaka artırımı hususunda; tarafların gelir ve kazancında meydana gelen artış miktarı dikkate alınmalıdır. Bu sebeple; mahkemenizce, davalının maddi durumunun araştırılması yoluna başvurulmalıdır.
- TMK m. 327/1 uyarınca, ”Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” Davalı tarafça, müşterek çocuk için … TL iştirak nafakası dışında hiçbir şekilde maddi ve manevi destek sağlanmamaktadır. Ülkemizin ekonomik koşulları göz önüne alındığında … TL gibi bir nafakanın çocuğun giderlerini karşılayamayacağı açıktır.
- Sonuç olarak; ülkemiz ekonomik şartlarının günden güne zorlaşması ve hayat pahalılığının her geçen gün artması sebebiyle, müvekkil aldığı nafaka ile kızının hayatını idame ettiremez hale gelmiştir.
- Bu sebeplerle; huzurdaki davayı açma gerekliliği ortaya çıkmıştır ve TMK m.176/4 uyarınca, tarafların mevcut koşulları mahkemenizce yeniden değerlendirilerek nafaka miktarının lehe olacak şekilde yeniden düzenlenmesi ihtiyacı doğmuştur.
- Ayrıca; nafaka artış oranının, “TÜİK verilerine göre ÜFE artış oranında artırılması” müvekkil ve kızının her gün yaşanan enflasyondan daha az etkilenmesine de imkan sağlayacaktır. Nitekim bu husustaki Yargıtay kararları da görüşümüzü desteklemektedir. “Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir.” TMK’nun 176/4. maddesine göre de; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.”
- Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.
- Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.” (Yargıtay 2. HD, 2021/4645 E , 2021/5308 K.)
HUKUKİ DAYANAK : TMK, HMK ve sair yasal mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER : Mahkeme ilamları, müvekkilin hesap ekstresi, E-devlet’ten alınan müvekkilin mal varlığı olmadığına ilişkin belgeler, müvekkilin çalışmadığını gösterir SGK dökümü, ekonomik ve sosyal durum araştırması, tanık, yemin ve sair deliller.
SONUÇ VE İSTEM : Davamızın kabulüne, Müşterek çocuk için ödenmekte olan … TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere … TL’ye çıkartılmasına, İştirak nafakasının her yıl ÜFE artış oranına göre arttırılmasına, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafça ödenmesi yönünde karar verilmesini vekaleten talep ederiz. Saygılarımızla,
Davacı Vekilleri
Av. Egem Yıldız – Av. Ömer Can ALKAN
Nafaka Artırım Davası Dilekçesi Pdf
Nafaka artırım davası dilekçesi pdf formatında indirebilirsiniz. nafaka artırım davası dilekçe örneği pdf indir
Avukatsız Nafaka Artırım Davası Açılır Mı?
Nafaka artırım davalarının avukatla takip edilmesi zorunlu değildir, taraflar kendi dosyalarını şahsen de takip edebilirler. Ancak, herhangi bir hak kaybı yaşanmaması adına nafaka artırım davalarının alanında uzman bir avukatla takip edilmesi tavsiye edilmektedir. Bir avukatla çalışılmasının ekonomik olarak mümkün olmadığı hallerde, yaşadığınız şehirde bulunan Adli Yardım Merkezleri aracılığıyla bir avukat desteği talep edebilirsiniz.
Ankara için adli yardıma başvuru şartları için tıklayınız.
Nafaka Süresiz Midir?
Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi uyarınca, yoksulluk nafakası süresizdir. Ancak, belirli şartların gerçekleşmesi durumunda nafaka borçlusunun talebi uyarınca süresiz nafaka kaldırılabilir. Yoksulluk nafakası ödenen eş yeniden evlenirse nafaka ödeyen eş süresiz nafakanın kaldırılması için talepte bulunabilir. Ayrıca, müşterek çocukların reşit olmasıyla birlikte iştirak nafakasının süresi son bulur.
Nafaka Artırım Davası Yargıtay Kararları
çocuğun nafaka artırım davası, nafaka artırım davası kaç yılda bir açılır
“Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir.” TMK’nun 176/4. maddesine göre de; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.” (Yargıtay 2. HD, 2021/4645 E , 2021/5308 K.)
“…Mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitim ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır…” (Ankara BAM 2. HD. 2017/444 E., 2017/424 K. ve 19.04.2017 T. sayılı kararı)
“Türk Medeni Kanunu’nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 1,5 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; iştirak nafakasında artış yapılması gerekirken, davanın reddine karar verilmesi uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun bir artış miktarına hükmetmek olmalıdır.” (Yargıtay 3. HD, 2016/4481 E., 2016/8685 K., 1.6.2016 T.)